top of page
Image by Karim MANJRA

Beslenmenin Tarihçesi

İnsanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi ve yaşadığı ortamda hayatta kalabilmesi için tarih öncesi çağlardan beridir bir mücadele vermiştir. Beslenme bu mücadele içinde en önemli yere sahiptir.

İlk evcilleştirilen bitkiler buğday ve arpadır. Tarım devrimiyle birlikte bu ürünler insanın temel besin maddeleri durumuna gelmiştir.

İnsanlık tarihi içerisinde şeker ve tuz besin değeri ve kullanılırlığı sebebiyle oldukça değerli ürünler olmuştur. İklimsel değişiklikler gıdaların güvenirliğini de giderek azaltmaktadır.

İnsanın kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için, çevresel faktörlerin en önemlilerinden biri olan beslenmenin de doğru bir şekilde yapılandırılması gereklidir. Aksi takdirde insan vücudunda sıkıntılar ve buna bağlı olarak da hastalıklar oluşmaya başlar.

Önceleri büyük porsiyonlar ve dolu masalar zenginlik ile ilişkilendirilirken, günümüzde büyük tabaklarda sunulan küçük, ince işlenmiş ve pahalı porsiyonlar bir gösterge haline gelmiştir. 

Çiğ gıdalar tüketen insan toplumları yavaş yavaş besinleri işleyerek çeşitli yöresel kültürler haline getirmiş ve bu kültürler beslenme anlamında toplumların ayırt edici özellikleri haline gelmiştir.

Yerleşik yaşamın getirdiği bitki ehlileştirme, tarım ve hayvancılık onlara bulundukları bölgede yaşarlarken besinlerini saklamak ve işlemek için çanak, çömlek, fırın gibi dönemlerine uygun teknolojik aletleri de geliştirmelerini sağlamıştır. Bu da sanayi devrimi ile gelişmeye devam eden bir özellik olarak günümüze kadar gelmiştir.

Özellikle Sanayi Devrimi ile yaygınlaşan, geleneksel kültürümüzden uzaklaşmış olarak işlenmiş ve genetiği değiştirilmiş besinler, ticari amaçlarla ve hızlı tüketim konseptinin hakim olduğu fastfood tarzı ve paketlenmiş yiyecekler insan sağlığını ciddi anlamda riske atmıştır.

Bununla beraber günümüzde sayısı gittikçe artan obezite, kalp ve damar hastalıkları, hormon bozuklukları gibi çağımız hastalıkları çok fazla artmıştır. Tüm bunlardan yola çıkarak beslenme bozukluklarının ortadan kalkması ve toplumsal olarak sağlıklı bireyler olabilmemiz için rafine edilmiş, çok fazla ısı ve işlem görmüş, genetiği değiştirilmiş gıdalardan uzak durarak bir beslenme rejimi izlememiz gerekmektedir.

Özellikle sağlıklı beslenebilmek için ev yapımı tarzında hayvansal, süt ve yumurta kaynaklı proteinli gıdalar ile yeterli sebze, meyve ve baklagillerden almak gereklidir.

       

referans:

Selimoğlu, E., Bektaş, Y., Özkocak, V., Gültekin, T., Turizm, A. Ü. B. M. Y., & Fiziki Antropoloji, A. B. D. (2018). Beslenme şeklinin zaman içindeki tarihsel yolculuğu. In SETSCI Conference Indexing System (Vol. 3, pp. 390-398). ISO 690

  • Instagram
  • Whatsapp
  • Facebook
  • X
  • Linkedin
bottom of page